M.S. 79 yılında; Vezüv (Vezuvius) Yanardağı'nın patlaması, Roma tarihinin en gözde şehirlerinden Pompei'de iki binden fazla insanın ölümüne ve şehrin terk edilmesine sebep oldu. 1748 tarihine kadar toprak altında kalan Pompei'nin keşfi Roma dönemi ve yaşantısı hakkında önemli bilgiler edinmemizi sağladı. Bu büyük yerleşim alanı, hergün yeni sırlarını sunmaya devam etmektedir.Hayalet şehir pompei online izle seyret..
Hayalet şehir pompei , Hayalet şehir pompei izle , Hayalet şehir pompei belgeseli , Hayalet şehir pompei online izle , Hayalet şehir pompei belgesel seyret , Hayalet şehir pompei online belgesel izle , Hayalet şehir pompei belgeseli izle
Winning Time, NBA'de 1990'lı yılların en ateşli rekabetini masaya yatıran bir spor belgeseli. Dönemin en güçlü takımlarından olan Indiana Pacers ve New York Knicks 1993-2000 yılları arasında playofflarda tam altı kez karşı karşıya gelmiş ekiplerdir. Filmde bu altı eşleşmeden özellikle 1994 ve 1995 serilerine odaklanılıyor. Bunun sebeplerine geçmeden önce bilmeyenler için NBA'in yapısıyla ilgili küçük bir bilgi vermek istiyorum. Öncelikle bildiğiniz gibi sporda "rekabet" kavramı, aynı hedefe yönelmiş birbirinin dengi güçler için kullanılır. NBA'de ise dengeler sürekli değiştiği için, rekabet içindeki takımlar da zamanla değişir. Bu devinimi sağlayabilmek için getirilen kurallar arasında enönemlisi, diğer Amerikan profesyonel liglerinde de başarıyla uygulanan "draft" kurumudur. Buna göre, NBA'e o sezon adım atmak isteyen genç yetenekler arasında en çok gelecek vaat edenler, bir önceki sezonu en kötü dereceyle bitiren takımlara katılır. Böylece, seçilen oyuncular beklentilere paralel bir şekilde gelişme gösterebilirlerse, bugünün zayıf takımları yarının şampiyonluk adaylarına dönüşür.
İşte bu iki takım arasındaki rekabetin kökleri de 1985 ve 1987 draftlarına kadar uzanır. Knicks tarihinin efsane yıldızı Patrick Ewing 1985 draftında, Pacers tarihinin efsane yıldızı Reggie Miller ise 1987 draftında bu takımlar tarafından seçilmiştir. Zaman içinde bu iki büyük ismin etrafına eklenen doğru parçalarla birlikte her iki takım da aynı dönemlerde altın çağlarını yaşarlar ve karşı karşıya geldikleri altı playoff serisinden her biri, oyuncular ve taraftarlar arasındaki nefreti bir kat daha artıran savaşlara dönüşür. Hemen hepsi son saniyesine kadar kıran kırana geçen bu maçlarda, NBA tarihinin en çok üç sayı isabeti bulan oyuncusu ünvanının sahibi Reggie Miller, özellikle de New York Knicks'in yuvası olan Madison Square Garden'da çıkardığı unutulmaz performanslarla adeta gökteki yıldızlara erişir.
Zaten 1994 ve 1995 Knicks-Pacers serilerini diğerlerinden ayıran birinci unsur, Reggie Miller'dır. Patrick Ewing'den Rik Smits'e, John Starks'tan Mark Jackson'a kadar tüm yıldızların ellerinden gelenin en iyisini ortaya koydukları bu maçlardan özellikle ikisi, Reggie Miller'ın yaptıklarıyla basketbolseverlerin en özel anıları arasına kazınır:
1. 1994 Doğu Konferansı Final Serisi'nde, son çeyreğe 70-58 üstünlükle giren New York Knicks'e karşı, Miller'ın sadece son çeyrekte 25, maçta ise toplam 39 sayı atarak, takımını 93-86'lık bir zafere taşıdığı 1 Haziran 1994 tarihli maç.
2. 1995 Doğu Konferansı Yarı-Final Serisi'nde, son 18.7 saniyeye 105-99 üstünlükle giren New York Knicks'e karşı, Miller'ın 8.9 saniyeye 8 sayı sığdırarak, takımını 107-105'lik bir zafere taşıdığı 7 Mayıs 1995 tarihli maç.
Dönemin en iyi savunma yapan takımına karşı gerçekleşen ve hiç kuşkusuz NBA tarihinin en büyülü anları arasında yer alan bu iki performansın yanısıra, 1994 ve 1995 Knicks-Pacers serilerini diğerlerinden ayıran ikinci unsur ise Michael Jordan'dır.
Evet, New York Knicks ve Indiana Pacers dönemin en güçlü takımları arasındaydı. Ama ne onlar, ne de diğer büyükler Michael Jordan'ı alt etmeyi başaramıyordu. Ancak 6 Ekim 1993 tarihinde, Chicago Bulls dışında dönemin tüm şampiyonluk adaylarının iştahını kabartacak bir şey oldu. Basketbolun gelmiş geçmiş en büyük ismi, rekabetler üstü varlık Michael Jordan, hâlâ çoğu insanın akıl sır erdiremediği bir kararla, artık basketboldan sıkıldığını ve bundan sonra beyzbol oynayacağını açıkladı. Filmde bu durumun diğer takımlar üzerinde yarattığı etkiyi, dönemin Pacers genel menajeri, bugünün Knicks başkanı Donnie Walsh, şu sözlerle özetliyor: "Eğer Michael Jordan ortalıkta yoksa, şampiyonluk ortada demektir."
Her ne kadar Majesteleri, yaptığı hatayı anlayıp, 1,5 yıl sonra geri dönecek olsa da, o an için New York basını bu olayı "Bye-Bye Bulls" manşetleriyle kutlayacaktı. Chicago Bulls, 1991, 1992, 1993, 1996, 1997 ve 1998 playofflarının sonunda gülen taraf olurken, arada biri Jordansız, diğeri henüz form tutmamış bir Jordan ile geçen 1994 ve 1995 playoffları diğer takımlar için müthiş bir fırsattı.
İşte böyle bir ortamda Doğu Konferansı'nın en güçlü şampiyonluk adaylarından Knicks ve Pacers, bu büyük hedeflerine ulaşmak için 1994 playofflarında finalde, 1995 playofflarında ise yarı finalde her ikisi de 7 maça kadar uzayan serilerle birbirlerini devirmeye çalıştılar. Ancak maalesef 1994'te Pacers'ı 7 maçlık bir seriyle geçen Knicks, NBA Finalleri'nde Hakeem Olajuwon'ın sürüklediği Houston Rockets'a yine 7 maçlık bir seriyle boyun eğerken; 1995'te ise Knicks'i 7 maçlık bir seriyle geçen Pacers, Doğu Konferansı final serisinde Shaquille O'Neal'ın sürüklediği Orlando Magic'e yine 7 maçlık bir seriyle boyun eğecekti.
Bu arada dönemin maçlarından, günümüz NBA severlerinin ağızlarını bir karış açık bırakacak parçalar eşliğinde, 90'lı yıllardaki sertliğe ilişkin görsel bir aydınlanma da yaşatıyor insana. Koçlar tarafından savunmaya çok daha fazla önem verilen, hakemler tarafından sertliğe çok daha fazla müsamaha gösterilen bir dönemi daha yakından tanıyoruz. Ve en sonunda da sıra yukarıda bahsettiğim iki büyük seriye geliyor. Ancak bu seriler boyunca süren tek rekabet Knicks-Pacers takımları arasında olmuyor. Fanatik bir Knicks taraftarı olan ünlü yönetmen Spike Lee, rakibin oyununu bozmak amacıyla sahaya laf attıkça, her üç sayılık isabetinin ardından Reggie Miller da Lee'ye laf yetiştirmeyi ihmal etmiyor.
Sonuç olarak, tüm bu süreci, yıldız oyuncular, koçlar, yöneticiler ve spor basınından ünlü isimler ile yapılan birbirinden keyifli röportajlar ve dönemin maçlarından unutulmaz parçalar eşliğinde anlatan 69 dakikalık bir ESPN yapımı. Filme röportajlarıyla katkıda bulunan isimler ise şöyle: Reggie Miller: 1987-2005 Pacers gardı. Şu an TNT'de yorumcu. Cheryl Miller: Eski WNBA yıldızı, Reggie Miller'ın ablası. Şu an TNT'de muhabir. Spike Lee: Film yönetmeni. En meşhur Knicks fanatiği. Patrick Ewing: 1985-2000 Knicks pivotu. Şu an Orlando Magic'te asistan koç. Mark Jackson: 1987-1992 Knicks, 1994-1996, 1997-2000 Pacers gardı. Şu an ESPN'de yorumcu. John Starks: 1990-1998 Knicks gardı. Şu an MSG Network'te yorumcu. Byron Scott: 1993-1995 Pacers gardı. Şu an Cleveland Cavaliers koçu. Rik Smits: 1988-2000 Pacers pivotu. Dale Davis: 1991-2000 Pacers forveti. Antonio Davis: 1993-1999 Pacers forveti. LaSalle Thompson: 1989-1995 Pacers pivotu. Şu an Charlotte Bobcats'te asistan koç. Herb Williams: 1992-1999 Knicks pivotu. Şu an New York Knicks'te asistan koç. Greg Anthony: 1991-1995 Knicks gardı. Şu an ESPN'de yorumcu. Charles Smith: 1992-1996 Knicks forveti. Anthony Mason: 1991-1996 Knicks forveti. Donnie Walsh: 1984-2008 Pacers genel menajeri, başkanı. Şu an Knicks başkanı. Mel Daniels: 1986-2009 Pacers yöneticisi. Larry Brown: 1993-1997 Pacers koçu. Şu an Charlotte Bobcats koçu. Ernie Grunfeld: 1990-1999 Knicks genel menajeri. Şu an Washington Wizards başkanı. Pat Riley: 1991-1995 Knicks koçu. Şu an Miami Heat başkanı. Jeff Van Gundy: 1996-2001 Knicks koçu. Şu an ESPN'de yorumcu.
ESPN Belgeseli | Kazanma Zamanı (Winning Time), Nba,Tarih,Nba Tarihi,Efsane,Legend,Nba Efsaneleri,Biyografiler,Efsane Biyografileri,Rekorlar,Üçlük Şampiyonları,Champion,Slam Dunk,Slam Dunk Şampiyonları,Smaç,Numara,Numarası Asılanlar,Takım,Team,Eski Takımlar,Nba Sezon,Sezon,En İyi,En İyi 5,Michael Jordan,Magic Johnson,Julius Erving,Wilt Chemberlain,Bill Russell,Shaq,50 greatest player,Nba'in Doğuşu,Draft,Nba Tarihinin,Nba TarihindekiESPN Belgeseli | Kazanma Zamanı (Winning Time) NBA Tarihi ve Nba Efsaneleri , ntvspor , ntvspor belgeselleri , ntv , ntv spor belgesel kuşağı
Dünya nüfusunun yarısından fazlası şehirlerde yaşıyor. Bu trend giderek yükseliyor. Doğal olarak enerjiye ve enerji kaynaklarına olan talep de artıyor.
Stuttgart Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Bölümü Bilim Direktörü Ursula Eicker, Futuris'in bu özel bölümünde, bize geleceğin şehirlerini belirleyecek temel konularda rehberlik edecek.
Tarih 16 Haziran 1961. Türkiye sıkıntılı bir dönemin ardından yeniden yapılanmaya çalışıyor. İhtilal sonrası dönemde bir söylenti ortalıkta dolaşıyor, "Türkler araba yapamaz"... Dönemin iktidarı, 16 Haziran günü Devlet Demiryolları Fabrikaları ve Cer Dairelerinin yönetici ve mühendislerinden 20 tanesini toplantıya çağırıyor. Amaç ise, "Türkler araba yapamaz" kanısını ortadan kaldırmak. Ve ilk Türk yapımı Devrim arabasının öyküsü burada başlıyor...
Türklerin, dünyaya bir meydan okuma hikâyesidir Devrim arabasının serüveni... Dönemin iktidarı, 29 Ekim kutlamalarına yetişmesi için bir araba siparişi veriyor Eskişehir'e. Aracın adı Devrim. İmkânsızı başarmanın nasıl olduğunu gösteriyor Devrim arabası. Çünkü arabanın yapımı için verilen süre çok kısıtlı ve bir kanı var ortada dolaşan: "Türkler araba yapamaz"...
Tüm ülkede üniversiteden, basına; bir avuç sanayiciden politikacıya, sesi duyulabilen kimse ne otomobil ne de motor yapılabileceğine inanıyor, özel sohbetlerde, röportajlarda, film gösterili konferanslarda bu görüş vurgulanıyor.
Ancak inanılmaz bir şey gerçekleşiyor. Ve araba, 28 Ekim 1961 sabahı Türkiye'de yapılan bir otomobil, kaportası pürüzsüz olmasa da, kendi tekerlekleri üzerinde ve yine Türkiye'de yapılan kendi motorunun gücüyle Büyük Millet Meclisi Binası önüne götürülerek Devlet Başkanı Cemal Gürsel Paşa'ya sunulabiliyor...
29 Ekim 1961 günü ise Devrim, Cumhuriyet kutlamalarına katılıyor. Dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel gelmeden tüm hazırlıkları tamamlanan Devrim'in bir tek benzini unutuluyor. Cumhurbaşkanı Gürsel, benzini konulmayan arabanın ön koltuğuna oturuyor. Araç meclisin bahçesinde tur atarken; herkes pek keyifleniyor. Ne de olsa bu kendini kanıtlama savaşı ve bu savaş yine kazanılıyor. Cemal Gürsel, bu arabayı Atatürk'ün de görmesini istiyor ve Devrim'i Anıtkabir'e götürülmesi için talimat veriyor. Ancak benzini unutulan araba henüz 100 metre ilerlemişken duruyor. Devrim'in kıymetli yolcusu, şaşkın bakışlarla süzüyor "devrimin itici gücünü"... Şoför "Benzin bitti" diye boynunu bükünce, Cemal Gürsel durumu şöyle özetliyor: "Batı kafasıyla otomobil yaparız, Doğu kafasıyla ikmali unuturuz."
Güneş piramitinin Aztek öncesi ileri medeniyetlerden biri tarafından yapıldığı öngörülmektedir. Amerika'nın keşfinden önce bölgedeki en önemli kent olarak bilinmektedir. Meksika'ya 40 km uzaklıktaki San Juan bölgesinde bulunmaktadır. Piramit 1910 yılında tadilattan geçirilmiştir. Kentte büyük ve geniş bir yol bulunamaktadır geçmiş dönemlerde bu yola ölüler yolu denilmekteydi. Ve içersinde Ay piramidi, Güneş Piramidi, Tüylü Yılan Tapınağı bulunmaktaydı. Güneş Piramidi yaklaşık 65 metre yüksekliğindedir. Şehirle en esrarlı taraf ise 200 bin civarında yöre sakininin birden bire şehri terketmeleridir ve bunun sebebi halen bilinmemektedir. Şehri ziyaret eden turistler gizli kalmış yeryüzü cennetlerinden birini daha yaşamaktadırlar.
The mystery of Archeology » Pyramids of the Sun / México
Hz. Muhammed (sav), inkarcı kavminin içinde Hz. Yusuf, iftiraya uğrayarak atıldığı zindanda Hz. Yunus, balığın karnında Hz. Nuh, dalgaların ortasında yüzen gemide Hz. Süleyman, ihtişamlı sarayının içinde Hz. Musa, ardında Firavunun ordusu olduğu halde Kızıldeniz'in önünde... hep Allah'a yönelerek dua etmişler, yalnızca O'ndan yardım dilemişlerdir. Rabbimizin kutlu elçilerinin, yaşamları boyunca Allaha tam bir teslimiyetle ettikleri içli, katıksız ve samimi dualar, müminler için duanın en hikmetli örneklerini oluşturur. Dua insanlar için Allah'a bir yakınlaşma vesilesi, O'na olan sevgi, bağlılık, sadakat ve teslimiyetlerini dile getirme fırsatıdır. Peygamberlerin samimi ve ihlaslı dualarını öğrenmek ve Allah'a aynı samimiyetle dua etmek, insanın Allah'a olan yakınlığının artmasına önemli bir vesiledir.
Kuran'da Peygamberlerin duaları , Kuran'da Peygamberlerin duaları izle , Kuran'da Peygamberlerin duaları belgesel izle , Kuran'da Peygamberlerin duaları online belgesel izle , Kuran'da Peygamberlerin duaları belgesel seyret , Kuran duaları izle , Kuran duaları dinle , Kuran duaları oku , Kuran duaları online izle seyret , Kuran duaları
SİGARADAN 60 DAKİKADA KURTULUN! Allen Carr sigarayı bıraktırma konusunda dünyanın en başarılı uzmanı olarak ülkemizde ve dünyada geniş kitlelerce tanınıyor. Sigarayı Bırakmanın Kolay Yolu, yüzbinlerce kişinin sigarayı bırakmasına yardımcı olan Allen Carr yöntemini sizlere sunuyor. Son derece etkili olan bu yöntem, sigarayı kısa bir sürede, zorlanmadan, üstelik de eğlenerek sonsuza dek bırakmanızı sağlayabilir. Allen Carr seminerlerinin önde gelen terapistlerinden Robin Hayley’nin sunduğu Sigarayı Bırakmanın Kolay Yolu, animasyonlar ve grafikler ile destekleniyor. Sigarayı Bırakmanın Kolay Yolu’nun dünyada bir numara olmasının tek bir nedeni var: BU YÖNTEM İŞE YARIYOR!
" Dostlarımın ve çalışma arkadaşlarımın çoğunda bu yöntemin işe yaradığını söylemekten memnunum.” – Sir Richard Branson
“Sigarayı bırakmak sadece kolay değil, aynı zamanda çok eğlenceli.” – Sir Anthony Hopkins
Her kesimden her insanın kültüründe sevsede sevmesede mutlaka şiddet vardır.İnsanlardaki şiddete kana olan bu tutku spora çevrilmiştir.Kimisi vahşice bulur kimisi canide ama bu iş bi yerlerde mutlaka devam eder mesela Amerikada horoz dövüşleri Meksikada; bir gencin ölümcül dansı Bolivyada: gencler çıplak yumruklar dövüşürler vs vs..Bunları yaparken tanrılarınıda akıtılan kanla mutlu ettiğinin düşünen toplumda vardır.
belgesel izlE , National Geographic: Kanlı Sporlar İzle, National Geographic: Kanlı Sporlar online İzle, National Geographic: Kanlı Sporlar full İzle, National Geographic: Kanlı Sporlar hd seyret, National Geographic: Kanlı Sporlar seyret
